Alternatif Bilişim Derneği, BTK'nın yeni Güvenli İnternet
Taslağı hakkında yorum yaptı.
Türkiye'deki internet kullanıcılarını yakından ilgilendiren
'Güvenli İnternet Hizmeti' konusunda sürekli yeni gelişmeler yaşanıyor,
kamuoyuna bilgiler veriliyor. Devlet tarafından yayımlanan bilgilerin
anlaşılması biraz güç olduğu için bazı çevreler bu gelişmeleri yorumluyor ve
vatandaşlarımıza ışık tutmak istiyor. Alternatif Bilişim Derneği de işte bu
doğrultuda, 4 Ağustos 2011 itibarıyla yayımlanan yeni 'Güvenli İnternet Usul ve
Esaslar Taslağı' hakkında bir bildiri yayımladı. Lafı daha fazla uzatmadan
sizleri bu bildiriyle baş başa bırakıyoruz.
'Güvenli İnternet Hizmetine İlişkin Usul ve esaslar Taslağı'
4 Ağustos 2011 tarihinde BTK web sitesinde yayınlanmıştır. Bu taslakla ilgili
olarak kamuoyunun on gün süre ile görüşünün alınması talep edilmiştir.
Taslaktaki madde 15 ile bu Usul ve Esasların 22 Ağustos 2011 tarihine yürürlüğe
gireceği belirtilmiştir.
Altını çizeceğimiz ilk husus, bu değişikliğin İnternetine
sahip çıkan yurttaşlar ve onların örgütlenmeleri aracılığı ile yaptığı basınç
sonucunda gerçekleşmiş olduğudur. Bu değişiklik, verilen tepkilerin ne kadar
haklı olduğunu göstermiştir.
Karar hakkında değerlendirmelerimiz özetle:
1. Yapılan bu değişiklik kesinlikle yeterli değildir. Devlet
eliyle merkezi filtreleme uygulaması korunduğu için kabul edilemezdir. Kamuoyu
“Güvenli İnternet” tanımıyla yanıltılmaktadır. Filtreler aracılığı ile
sansürlenen İnternet, “Güvenli” olarak sunulmaktadır. “Güvenli İnternet”
tanımından vazgeçilmelidir. Herkes İnterneti güvenli kullanmak ister, fakat
devlet eliyle hazırlanacak filtrelerle güvenlik sağlanmaz. Bunun adı sansürdür.
2. Kamuoyuna sunulan tektipleştirme kararıdır. Filtreler
devlet adına BTK tarafından, göstermelik bir kurula danışılarak hazırlanması
öngörülmektedir. Aileler için sakıncalı, çocuklar için uygun İnternet
sitelerinin neler olacağına BTK karar vermiş olacak. Tüm kullanıcılar için tektip
bir aile ve çocuk filtresi geçerli olacak. Bu da tektip bir aile / çocuk /
toplum tasarımı anlamına gelmektedir.
3. Bu düzenleme BTK'yı filtreleri düzenleyen temel aktör
halinen getirdiği için otokratik bir düzenlemedir
4. Listeler için genel kriterleri belirleyecek Kurul'da
devlet temsiliyeti ağırlıktadır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan 3,
İnternet Kurulu'ndan 2, BTK'dan 2 ve çeşitli uzmanlık alanlarından Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından teklif edilecek 8 kişi arasından BTK tarafından
seçilecek 4 kişiden oluşacaktır. 11
kişilik kurulun 7 si doğrudan siyasi idarenin bürokratlarından, kalan 4'ü de
teklif edilen ler arasından BTK tarafından belirlenecektir. Uzman görüşü 7'ye
karşı 4 olduğu için eşitsizdir. Üstelik uzmanlar da BTK tarafından
seçilmektedir. Kurulda ayrıca iletişim bilimci, bilişimci, yeni medya ve
dijital oyun uzmanı gibi alanlardan kimsenin olmaması Kurul'a biçilen görev
hakkında fikir vermektedir. Görüldüğü üzere bu Kurul görstermelik olduğu kadar,
yurttaşların hangi içeriklere erişip, erişemeyeceğine karar verebilecek
yeterlilikte değildir.
5. Defalarca açıkladığımız üzere Avrupa Konseyi çocukların
ve gençlerin İnternet ortamını güvenli kullanmasının ancak dijital okuryazarlık
becerilerinin arttırılması ile olanaklı olduğunun altını çizmektedir.
Türkiye’de farklı bölgelere, cinsiyete, sınıfsal konuma ve yaş gruplarına göre
İnternet kullanımı eşitsizliğinin ve sayısal uçurumun olduğu aşikardır (Bakınız
DPT Bilgi Toplumu Raporu, 2010 ve TUİK 2011). Türkiye’de İnternette yaşanan
sorunlar dijital okuryazarlık, beceri ve nitelikli kullanım eksikliğinden
kaynaklanmaktadır. FİLTRELER YA DA BU TASLAKTA SUNULDUĞU ÜZERE PROFİL SEÇİŞLERİ
BU EĞİTİM AÇIĞINI HİÇBİR ŞEKİLDE GİDEREMEZ VE EĞİTİMİN YERİNİ DOLDURAMAZ.
6. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Temmuz 2011 de
yayınlanan İnternette İfade özgürlüğü adlı kapsamlı raporunda Türkiye’ye de
özel yer vermekte, hiçbir şekilde devlet eliyle filtreyi önermemektedir.
Ailelerin bireysel seçişleriyle pazarda mevcut gönüllü filtre uygulamalarının
kullanılmasını önermektedir,-ki bu tür yazılımlar da halen Türkiye'de yazılım
endüstrisinde mevcuttur.
7. Öyleyse BTK ve siyasi irade (Ulaştırma Bakanlığı ile Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanlığı) neden ve halen ısrarla İnternet ortamını düzenlemek
için ısrar etmektedir?
Türkiye'de İnternet kullanıcılarının ihtiyacı olan sansür ya
da filtre uygulamaları değildir. Erişim hakkını güvenceleyen, İnternet'i
yurttaşlar açısından temel bir hak olarak gören, olanakları gören pozitif makro
sosyal-politikalardır.
Değerlendirmelerimizin ve BTK'ya bu karar ile ilgili
hazırladığımız sorularımızın detayları ekte sunulmuştur. Bu değerlendirmeler,
tüm üyelerimiz ve İnternet savunucuları
adına BTK'ya da sunulacaktır.
0 yorum:
Yorum Gönder