Anne sütü, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesinde,
enfeksiyondan korunmada, kulak ve soğuk algınlığı gibi bebeklerde çok sık
rastlanılan hastalıkların görülme sıklığının azaltılmasında, beş yaş altı
ölümlerin azaltılmasında en etkili gösteriliyor.
Sağlıklı bir gelecek için her bebeğin mutlaka ilk altı ay
sadece anne sütü ile beslenilmesi gerektiğine dikkati çeken uzmanlar, anne
sütünün bebeğin ihtiyaçlarına göre doğal olarak kendini yenilediğini ifade
ediyor.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülcan Çelik, 1-7
Ağustos ''Dünya Anne sütü ile Beslenme Haftası'' dolayısıyla, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, anne sütünün yenidoğanda büyüme ve gelişme için gerekli
olan tüm sıvı, enerji ve besin ögelerini içeren, biyoyararlılığı yüksek,
sindirimi kolay doğal bir besin olduğunu söyledi.
Anne sütü ve emzirmenin hem bebek hem de anne için, başta
beslenme olmak üzere, sağlık, bağışıklık, gelişimsel, psikolojik, sosyal ve
ekonomik yönden çok sayıda yararları bulunduğunu ifade eden Çelik, her canlının
sütünün kendisine ve bebeğine özel olmasının anne sütünü yavrusu için benzersiz
bir besin maddesi yapan bir özellik olduğunu anlattı. Çelik, erken doğmuş bebek
için en ideal besinin yine kendi annesinin sütü olduğunu vurgulayarak, ''Çünkü,
bebeğin o anda ihtiyaç duyduğu tüm maddeler yalnızca kendi annesinin sütünde
bulunmaktadır. Buna ek olarak formüle mamalardan (kutu veya şişe mamalar)
farklı olarak, anne sütünün içeriği, bebeğin sürekli değişen ihtiyaçlarını
karşılamak için sürekli değişir ve yenilenir. Örneğin, anne sütünün sabah
saatlerindeki bileşimi akşamüzeri bileşiminden, bebeğin birinci ayındaki
bileşimi yedinci ayınkinden farklıdır'' diye konuştu.
Anne sütünün, bebeğin ilk altı ay ihtiyacı olan protein,
yağ, demir, vitamin gibi her türlü besin değerine içeren ideal besin kaynağı
olduğuna dikkati çeken Çelik içindeki koruyucu maddeler nedeniyle bebeği
enfeksiyonlardan koruduğunu belirtti.
Çelik anne sütünün hazmı kolaylaştırdığını, kaynatılmasının
gerekmediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
''Daima taze, temiz ve bebeğe vermek üzere hazırdır.
Doğumdan sonra ilk 5 günde salgılanan süte kolostrum denir.
Kolostrumda, olgun (mature) süte oranla daha fazla bulunan antienfektif öğeler,
A vitamini, sodyum ve çinko bebeği ilk birkaç gün içerisinde enfeksiyonlardan
korumaktadır. Kolostrum, bebeğin gastrointestinal sistemini immünoglobülinler
ile mukozal bir tabaka oluşturarak kaplar ve böylece yenidoğan bebeği dış
ortamdan gelecek patojen mikroorganizmalara karşı korur. Kolostrum 5-10 günler
arasında geçiş sütü şeklini alarak, 3. haftadan sonra olgun (mature) süt
özelliğini taşır.
Anne sütü bebeğin hassas ve halen gelişmekte olan sindirim
sistemi için hazırlanmıştır. Anne sütündeki protein (çoğunlukla lactalbumin) ve
yağ, inek sütündeki protein (çoğunlukla kazeinojen) ve yağa göre daha rahat
sindirilebilir. Genel olarak anne sütü ile beslenen bebeklerde ishal veya
kabızlık gibi problemler hemen hiç görülmez.''
Çelik anne sütünün tuz ve protein içeriğinin inek sütüne
göre daha az olduğu için, yenidoğanın gelişmekte olan böbreğine daha az yük
bindirdiğini söyledi.
Anne sütünün, bebeği çeşitli hastalıklardan koruyan
bağışıklık maddelerini (antikorlar) bebeğe vererek, bağışıklık sistemini
güçlendirdiğini dile getiren Çelik ''Anne sütü ile beslenen bebeklerde kulak
iltihabı, soğuk algınlığı gibi hastalıklar daha az görüldüğü gibi, hastaneye
yatmayı gerektirecek mikrobik hastalıklar da bu bebeklerde daha az görülür''
dedi.
Çelik anne sütünün bebeği obeziteden koruduğuna ilişkin
bilimsel araştırma verilerinin de bulunduğunu ifade ederek, anne sütünün bebeğe
psikolojik rahatlama ve destek de sağladığını belirtti. Anne sütü alan bebekle
anne arasındaki ilişkinin, anne sütü ile beslenmeyen bebeklere oranla daha
kuvvetli olduğunu da dikkati çeken Çelik ''Anne sütü verilmesi sırasında anne
ile bebek arasında çok özel bir bağ kurulur. Bu bebeğin psikolojik gelişimine
de olumlu katkıda bulunur'' diye konuştu.
Çelik anne sütünün her zaman temiz ve ideal sıcaklıkta
olduğunu ifade ederek, anne sütünün formüle mamalar ile karşılaştırıldığında
çok ekonomik oluğunun da unutulmaması gerektiğini söyledi.
''ANNE SÜTÜ, BEŞ YAŞ ALTI ÖLÜMLERİN AZALTILMASINDA EN ETKİLİ
YÖNTEM''
Ankara Tabip Odası'ndan edinilen bilgiye göre de ilk 6 ayda
bebeklerin tümüyle anne sütü ile beslenmesi, beş yaş altı ölümlerim azaltılması
için en etkili yöntem olarak gösteriliyor.
İlk altı ay sonrası ek gıdalarla beslenmenin yapılması ve
her iki dönemde yeterli-dengeli beslenme sağlanmasıyla beş yaş altındaki her 5
bebeğin birinin yaşamını kurtarmanın mümkün olduğu ifade ediliyor.
İlk 6 ay yalnızca anne sütü ile besleme sıklığının dünyada
yüzde 40'ın altında olduğu belirtiliyor. 2008 Türkiye Nüfus ve Sağlık
Araştırması sonuçları da her 10 bebeğin yaklaşık 4'ünün sadece anne sütü ile
beslendiğini ortaya koyuyor.